Lütfen Ölmeme İzin Verme
Aysel ile felsefe grubumuzun toplantılarında tanışmıştık. Uzun süren bir arkadaşlığımız oldu. Yine aynı toplantılara katılan Serkan ile bu toplantılarda tanışıp evlenmişlerdi. Sonra grubumuz dağıldı. Kimimiz evlendi, kimimiz iş güç derdine düştü ve birbirimizden koptuk. Görüşmelerimiz seyrekleşti. Aysel ve Serkan ile ara ara görüşsek de eskisi kadar sık değildi. Ailelerine bir bebek de katılmıştı. En son onları ziyaret ettiğimde bebek birkaç aylıktı. Sonra hayatın telaşına dalıp uzunca bir süre görüşemedik.
Aynı grup toplantılarına katılan Mehmet aradı bir gün beni. Biliyor musun Aysel ameliyat oldu bir gözünü aldılar dedi. Çok şaşırdım haberim yoktu hiç bir şeyden. Ne oldu ki dedim? Aysel kansere yakalanmış, beyninde tümör varmış gözünü de sarmış ameliyatla almışlar dedi.
Bunun üzerine ondan Aysel’in yeni telefonunu alıp hemen aradım. Bana çok yakın bir yere taşınmışlar. Ertesi gün ziyaretine gittim. Ameliyat olalı birkaç ay olmuştu. Bir gözü bandajlıydı. Gülüyordu her zamanki gibi. Bu beni rahatlatmıştı. Onu çok morali bozuk bulacağımı düşünüyordum ve huzursuzlanıyordum. Böyle anlarda teselli modunda olmak her zaman beni huzursuz eder. Çünkü eğer durum umutsuzsa teselli etmenin bir faydasının olmayacağını düşünürüm hep. Kemoterapi görüyordu ve oldukça umutluydu.